18 Mart Çanakkale Zaferi Mesajları
18 Mart Çanakkale Zaferi Mesajları

“ Tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı olan 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105’ inci yıl dönümünü kutlamanın ve bu vatan uğruna canını veren aziz şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu hep birlikte yaşıyoruz. Çanakkale Zaferi, en zayıf düştüğü zamanlarda bile Türk milletinin birlik ve beraberliğinin gücünü tüm dünyaya göstermiş; memleketin dört bir yanından gelip bir an bile tereddüt etmeden yan yana şehit düşen Mehmetçiklerimiz, vatan sevgisinin ve kardeşliğin simgesi olmuşlardır.
Çanakkale’de sergilenen birlik, kardeşlik ve dayanışma, aziz milletimize hem zaferi getirmiş, hem de Kurtuluş Savaşımız için gerekli olan cesareti ve mücadele ruhunu vermiştir. Hepsinden önemlisi Çanakkale Zaferi, vatanı, dini, hürriyeti ve istikbâli söz konusu olduğunda Türk Milleti'nin neleri göze alabileceğini ve neleri başarabileceğini tüm dünyaya göstermiştir. Bu yönüyle Çanakkale Zaferi, dün olduğu gibi bugün de, milletimiz, ülkemiz ve geleceğimiz üzerine plân kuranlar için hiçbir zaman unutmamaları gereken bir derstir.
Çanakkale, ülkemize göz diken bütün düşmanlara şehit ve gazilerimiz tarafından en güzel cevabın verildiği yerdir. Milletimiz, vatanı için üzerine düşen her türlü görevi hiç çekinmeden yapan ve bu uğurda eşsiz kahramanlıklar gösteren bir millettir.
Bizler bu topraklarda bin yıldır varlığımızı devam ettirip, hür ve bağımsız olarak yaşayabiliyorsak öncelikle şehitlerimizin ve gazilerimizin sayesindedir. Onların, gözünü kırpmadan vatan, bayrak, mukaddesat uğruna canlarından vaz geçmeleri bu milletin evlatları olan bizlere en güzel örnektir.
Bizler de istiklâlimiz ve istikbâlimiz söz konusu olduğunda atalarımızdan devraldığımız bu ruhun hakkını vererek; şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve emanet edilen bu kutsal vatan topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi Millet olarak idrak etmek, gelecek nesillere bu bilinci aktarmak ve bu kutsal toprakları bizden sonraki nesillere daha güvenli bir şekilde devretmektir.
Bu duygularla 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun”
CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver
“Yüce Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık yolundaki en önemli adımlarından biri olan Çanakkale Savaşı; Cumhuriyet tarihimizin ölümsüz örnekleri ile hepimize yeni ufuklar açan, yarınlar için umut veren bir zaferdir. Bu onurlu zaferde on binlerce vatan evladı omuz omuza savaşmış, yine on binlercesi bağımsızlık uğruna şehit düşmüş; dünyada hem direnişin hem bağımsızlığın hem de kararlılık ve cesaretin sembolü olmuşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi, kaderine boyun eğmeyen; karakterinde bağımsızlığı barındıran kahramanların destanıdır. Bu destan, aynı zamanda; “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum.” diyerek üstün komuta becerisi ve liderliğe sahip olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusumuzun üstünde güneş gibi doğduğu şanlı zaferdir. Atatürk’ün önderliğinde temelleri atılan bağımsızlık savaşımız, Çanakkale’nin geçilmeyen sularında, Anafartalar’da, yurdun dört bir yanında azim, kararlılık ve inançla yürütülmüştür.
Bizler, Çanakkale Zaferi’ni bir kez daha gurur ve şerefle anıyor ve kutluyorken; Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük ruhuyla, büyük fedakarlıklar içinde verdiği onurlu mücadelesinin ruhundan ayrılmadan, geçmişten aldığımız bu şanlı bayrağı yarınlara taşımanın gurur verici mücadelesini asla bırakmamamız ve bu değerleri unutmamamız gerekiyor.
Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde; Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, vatan için gözünü kırpmadan şehit düşen kahraman askerlerimizi bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Geçmişi ve bugünüyle bir bütün olan ülkemizde özgürlük, demokrasi, adalet ve bağımsızlık ülküsünden asla vazgeçmeyeceğimizi belirtmek istiyorum.”
Karaman Belediye Başkanı Savaş Kalaycı
“Çanakkale Zaferi, Türk ve dünya tarihinin akışını değiştiren, bölgesel ve küresel denklemleri yenileyen stratejik bir diriliştir. Düşman en gelişmiş silah ve teknolojileriyle önce denizden, sonra başaramayınca karadan saldırmış fakat bu aziz millete boyun eğdirememiştir. Çünkü Türk milleti Çanakkale'de namus ve şeref müdafaasıyla ayağa kalkmış, zalimlere karşı etten duvar örmüştür. 18 Mart 1915 tarihindeki bu zafer, tüm işgal devletlerine Türk Ulus’unun bölünmez bütünlüğünü kabul ettirmekle kalmamış, yeniden uyanışın ilk ışıkları olmuştur.
Çanakkale’yi geçilmez kılan, Türk Milletinin birlikte yaşama ideali ve kararlılığı aynı zamanda vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır. Dünyada bir emsali daha bulunmayan, yüce milletimiz ile kahraman ordumuzun büyük fedakârlıklarla kazandığı bu zaferin önemi gençlerimize ve gelecek nesillere yeterince anlatılmalıdır. Bugün bizlere düşen görev de, şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve bizlere emanet edilen bu kutsal toprakları, aynı şuurla sahip çıkarak korumak ve bizden sonrakilere devretmektir.
Bundan 105 yıl önce Çanakkale’de yazılan destanı, o destanın tüm kahramanlarını bir kez daha hürmetle ve minnetle yad ediyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale'de bedenlerini siper ederek istiklalimizi koruyan, Türk ve insanlık tarihini derinden etkileyen kahramanlarımıza ve bu vatan uğruna hayatlarını kaybetmiş tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum"
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörü Prof.Dr Mehmet Akgül
"Aziz milletimizin sömürgeci devletlere meydan okuyarak dönemin en son teknolojiye sahip ordularını dize getirdiği ve tarihin akışını değiştirdiği Çanakkale Zaferi, bir milletin yeniden var oluşunun, yüksek vatan sevgisinin, bu uğurda canından bile vazgeçebilmenin benzersiz şekilde yaşandığı şanlı bir zafer olarak tarihte yerini almıştır.
‘Çanakkale Geçilmez’ sözünün yüz binlerce şehit kanı ile yazıldığı bu şanlı zafer, bağımsızlık uğruna ölüme koşan bir milletin yaşlısından gencine, kadınından erkeğine tek bir vücut halinde düşmana karşı durduğu eşsiz bir mücadele örneği olmanın yanı sıra emperyal güçlere verilmiş en büyük derstir.
Milletimizin, vatan söz konusu olduğunda nasıl bir fedakârlık göstereceğini en iyi şekilde anlatan bu ruh, tarih boyunca Çanakkale’de, Sakarya’da, Kocatepe’de, İzmir'de pek çok kez kendini göstermiş, son olarak yakın tarihimizde yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminde de benzer bir ruhla milletimiz devletine sahip çıkmıştır.
Bizi biz yapan bu ruhla, ülkemizin geçmişten bu güne sergilemiş olduğu destansı mücadeleleri örnek alarak istiklalimizden ve istikbalimizden asla taviz vermeyeceğimize hiç şüphe yoktur. Geçmişte nasıl ise bugün de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkında olup omuz omuza memleketimizi kalkındırmak ve daha iyi yerlere getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz. Özellikle geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin milli bir şuur içinde hareket etmeleri, 18 Mart Çanakkale Zaferi gibi daha nice zaferlerimizi özümseyerek tehlikelerin farkında olmaları ve kendilerini bu yönde yetiştirmeleri büyük önem arz etmektedir.
Çanakkale Zaferimizin 105'inci yılında başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu vatanı canları pahasına koruyarak bize emanet eden tüm şehitlerimize ve kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.”
AK Parti İl Başkanı Abidin Çağlayan
Başkan Çağlaya’nın 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 105. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajında, “Çanakkale Zaferi, dönemin en modern ordularını dize getiren, 'Çanakkale Geçilmez' sözünü tarihe nakşeden şanlı bir destandır.Çanakkale ruhuyla omuz omuza olmamız gerekir Bugün de vatanımız üzerinde oynanmak istenen oyunlara, milletimize yönelik hain planlara kararlılıkla karşı çıkıyor, kadını erkeği, genci yaşlısı tüm vatandaşlarımızla omuz omuza aydınlık yarınların inşası için yılmadan çalışıyoruz.” dedi.
Mesajından Cumhurbaşkanından da alıntı yapan Başkan Çağlayan, “Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ ın da dediği gibi ‘Allah bir daha bu milleti Çanakkale’deki gibi bir imtihana tabi tutmasın. Şayet böyle bir durum ortaya çıkarsa emin olun ki tıpkı 105 yıl önce olduğu gibi Çanakkale’nin denizini de topraklarını da o düşmanlara mezar etmekten asla çekinmeyiz.’ iradesinde dik durmamız gereki.” dedi.
Mesajına şehitleri anarak son veren Başkan Çağlayan, “Çanakkale Zaferi'nin 105. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde bu toprakları bize emanet eden tüm şehitlerimizi ve bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.”
CHP Karaman İl Başkanı Mustafa Cem Kağnıcı
Bu yıl Çanakkale Zaferi’nin 105. Yıl dönümü. İtilaf Devletleri’ne karşı 1915-1916 yılları arasında muhteşem bir azim ve mücadele ile kazandığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hakim olabilir.” Dediği Türk ulusunun tarih yazdığı, akarsuların, denizlerin kan kırmızı renk ile boyandığı, vatan topraklarımızın aziz şehitlerimizin kanları ile sulandığı, düşmanın düşmana olan saygısını tüm Dünya’ya gösterdiği çok önemli tarihi bir zaferdir.
Çanakkale zaferi farklı farklı etnik milletlerden oluşan Dünya’ya ulus olma bilincinin aşılandığı, Anadolu halkının topuyla, tüfeğiyle, kanıyla, canıyla verdiği büyük mücadele ve Atatürk’ün tarih sahnesine büyük bir askeri deha ve çok güçlü bir lider olarak çıkışı açısından da büyük bir öneme sahiptir. Türkiye Cumhuriyet’inin kuruluş sürecinde bir dönüm noktası olan bu şanlı zafer ile 1.Dünya savaşının çehresini değiştirerek Türk ulusu tüm uluslara “Çanakkale Geçilmez” mesajını net bir şekilde vermiştir. Milletimiz bu destanın ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde emperyalizme karşı bağımsız bir devlet kurmayı başarmış ve tüm dünyanın ezilen, mazlum ve mağdur halklarına örnek olmuştur. Dün milletimiz nasıl tarih yazmışsa bugün de onların torunları olan bizlerde vatanımızın bir karış toprağını hiçbir kuvvete teslim etmeyiz.
Bu topraklarda güvenle, bağımsız ve onurlu şekilde yaşamamız için eşi benzeri olmayan bir kahramanlıkla mücadele veren başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve canlarını düşünmeden feda eden Çanakkale şehitlerimizi, terör odakları ile mücadele ederken gencecik bedenleri toprağa düşen fedakar evlatlarımızı her zaman kalbimizde taşıyacağız. Ocaklarına, yüreklerine düşen ateşi “vatan sağ olsun” sözleri ile kucaklayan şehit yakınlarımıza, bu büyük zaferin yıl dönümün de bir kez daha şükranlarımı sunarken, tüm şehitlerimizi rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
İYİ Parti Karaman İl Başkanı İsmet İlmi Hatipoğlu
“ Türk Milleti tarihi boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve beraberliğini her şeyin üstünde tutmuştur. Aziz milletimiz hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmemiş, vatan topraklarını canı pahasına korumak için mücadele etmiştir.
Çanakkale Savaşı, emperyalist güçlerin alçak ve sinsi planın en büyük parçalarından birisidir. Çanakkale Zaferi ise o alçak ve sinsi plana karşı Türk Milletinin küllerinden yeniden doğmasını sağlayan tarihi büyük bir zaferdir. Çanakkale’de başarıya ulaşan Türk Milleti şunu göstermiştir ki, dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir güç yoktur. Çanakkale’ye koşan Mehmetçiklerimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün üstün zekâsının katkısıyla Dünyada eşi görülmemiş bir taktikle canlarını siper ederek Çanakkale geçilmez gerçeğini tüm Dünyaya ilan etmişlerdir. Çanakkale’de ortaya konulan bu sarsılmaz Vatan bağlılığı, sevgisi ve millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz ve de en büyük gücümüzdür. İnanıyorum ki o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olmaya devam edecektir.
Bu vesileyle Çanakkale Zaferimizin 105. yıldönümünü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü’nü kutluyorum. Çanakkale şehitlerimiz başta olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”
Karaman Memur Sen ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Yunus Özdemir
Öncelikle Koronavirüs hastalığı (COVID-19) nedeni ile ülkemizde ve dünyada yaşanan sıkıntıların biran önce sona ermesini, hastalıktan etkilenen vatandaşlarımızın sağlıklarına kavuşmalarını, Kâinatın ve kâinatta bulunan tüm varlıkların yaratıcısı, koruyucusu olan Allah (cc) dilerim.
Tevhidi kanıyla kurtaran, tarihe bile sığmadığı için ebediyete taşınan, vurulup yatarken meleklerin tertemiz alınlarından öptüğü ecdadımız, İslâm’ı boğmak, vatanımızı işgal, milletimizi esir etmek isteyen emperyalistlere karşı gösterdiği insanüstü direnişle, sadece tarihin şanlı sayfalarında altın harflerle yerini almakla kalmamış, gelecek nesillere üzerinde onurla yaşayacakları bir vatan armağan etmiştir.
Çanakkale’de hiçbir silah ve teçhizat gücünün kırmayı başaramadığı, tarihte eşine az rastlanan destansı direniş, askeri bir zafer olmakla birlikte, bir milletin ezeli kahramanlığının sembolik ifadesi, topyekûn var olma mücadelesi olması bakımından da önemlidir. Çanakkale, izzet içinde ölümü zillet içinde yaşamaya yeğleyen asil ruhun verdiği ‘İstiklal Mücadelesi’ ateşinin bir daha sönmemek üzere tutuşmasıdır. Çanakkale, aynı zamanda medeniyetler çarpışmasının veya yüzleşmesinin de en canlı, ibretlik görünümüdür. Orada ahlaklar, anlayışlar, değerler, tarihin ve insanlık vicdanının huzurunda birbirini test etmiş, yüzleşmiştir. Dünya bir kez daha hak ile batılı, yalanla hakikati, zulümle adaleti, zorbalıkla merhameti, barbarlıkla insanlığı, ölümle hayatı aynı kare içinde mukayese edebilmiştir. Çanakkale, nice anaların evlatsız kaldığı fakat kibrin tevazuya, kuvvetin hakka, zorbalığın imana, emperyalizmin özgürlük iradesine diz çöktüğü bir savaştır.
Dünyayı sömürgeleştiren Batı’nın merkez güçleri, modern kapitalist yayılmacılıkları ve küresel çıkarları için boğazlardan geçip müttefikleri Rusya’ya yardım etmek, Osmanlı’yı yıkmak amacıyla, o zamana kadar görülmemiş bir ittifak gücüyle boğaza yanaşmıştır. Bu sırada ‘Hasta adam’ diye tabir ettikleri Osmanlı, düşmanın her bir hamlesiyle özellikle Trablusgarp ve Balkan savaşlarından sonra sarsılarak son direniş sathı olan Anadolu’ya çekilmiştir. Savaşlar sonrası yorgun düşen Osmanlı Devleti’nin yeni bir savaşı sürdüremeyeceğini ve kazanamayacağını düşünen emperyalistler, kendilerinin hiçbir şartta kaybetmeyeceklerine inanmaktadır. Osmanlı’ya ebediyen yok edecek son darbeyi indirmek için kıyıya yaklaşan zırhlı filolarda zafer partileri, kutlamaları bile başlamıştır.
Önünde hiçbir kuvvetin duramayacağına kesin gözüyle bakılan emperyalist güç, karşısında bir ordunun iman dolu göğsüyle çelikleşen aşılmaz siperlerini bulmuştur. Gelibolu’nun düşmana doğru esen rüzgârı tek dişi kalmış canavarın vahşi alçaklığını tersine çevirmiştir.
Tarihe yön verecek rüzgâr Kut’ul Amare’den başlayarak tersine dönmeye başlamıştır. Çanakkale, bir neslin yok olması pahasına geçilememiştir. ‘Çanakkale Geçilmez’, bir varoluş, istiklal ve istikbal parolasıdır. Çanakkale geçilmez demek, iman, ahlak, İslam, vatan, ezan geçilmez demektir. Bu uğurda bir neslin ölümü göze alması ve şehadete yürümesi, arkasından gelecek yeni nesillere istiklalin önemini anlatacak tarihî bir mirastır. Böylesine muhteşem bir tarihsel mirasla kendi yurtlarında var olan bir millet, hiçbir şartta konjonktürel gelişmelerden yılmaz ve varlığı sarsılmaz.
Zaferi kazanan sır, bir yüce hakikate inanmış, adanmış olmanın, bütün matematikleri geçersiz kılan sonsuz gerçekliğidir. Çünkü onlar ölümsüzlüğün tadıyla mest olarak bir kez bile tereddüt etmeden ölümün üzerine giden, yüzyıl sonra tarihe görkemli bir dönüş yapan nesillerin şehadetle beslenen, şehadeti besleyen ruhudur. Onlar o gün önden şehadete yürüdüler, ardından gelen nesiller, 15 Temmuz, Afrin ve İdlib başta olmak üzere, onların izlerini takip ettiler.
Güç birliği yapan düşman, zafer rüyaları ile gelmiş, hezimetin büyük yıkımıyla çökmüş olarak gitmiştir. 18 Mart’ta, Çanakkale’de Mehmetçiğin ezici bir üstünlük karşısında kesin ve parlak şekilde kazandığı zafer, Osmanlı Devleti’nin uzun bir aradan sonra kazandığı ilk büyük zaferdir. Mehmetçik, iman dolu göğsünü yüz binlerce düşman mermisine siper ederek ateş tufanını söndürmüştür.
Çanakkale Zaferi, bütün dünyanın siyasal, sosyal dengesini, denklemini değiştiren en etkili gelişme olmuştur. Bizim içinse İstiklal Harbi’nden kurulan yeni devlete, şimdilerde emperyalizmin her türlü vesayet ve esaret kumpaslarına direnişimizde ilham olmuştur. Çanakkale, millet olma bilincimizi tahkim etmiştir. Çanakkale, milletimizin varoluş irade ve direnişini dünyanın hiçbir gücünün kıramayacağını göstermiştir.
Çanakkale, bizi besleyen kök değerlerin geçmişteki iftihar tablosu olmasının yanı sıra, gelecekteki cesur atılımlarımıza da eşsiz ilham vermektedir, vermelidir. Bu bütün hücreleriyle samimi inanç, bu inançlı mücadele, mücadeleyi bırakmayan kararlılık bizim rehberimiz olacaktır, olmalıdır. Birlik ve beraberliğimizi hedef almaya devam eden saldırılara karşı verdiğimiz mücadelede Çanakkale ruhu, amaçlarımızın, idealimizin güç ve ilham kaynağıdır. Atalarımızın korumak ve bizlere ulaştırmak için uğrunda canlarını verdikleri değerleri, biz birlikle, bilgiyle, ilimle, teknolojiyle, ahlakla, erdemle, cesaretle güncelleyerek daha güçlü bir şekilde yaşatarak zenginleştireceğiz.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Çanakkale ruhunu canlı kılmanın, birlik ve beraberlik içinde el ele, gönül gönüle vermek, amaç ve ideal birliği yapmak, tek yürek, tek bilek, tek yumruk, tek ses, tek nefes, tek vücut olmakla mümkün olacağına inanıyoruz. Çanakkale ruhunu yaşamak, yenilmemek, bıkmamak, usanmamak, yorulmamak, pes etmemek, başarmak; vatanımız ve bizim için canını feda etmekten çekinmeyen şehitlerin nesilleri olarak, kendi çıkarları için vatana ve millete ihanet edenlere izin ve fırsat vermemek demektir. Anlamını vesayete ve esarete karşı olmaktan alan bu ruhu yaşamak, yaşatmak ve gelecek kuşaklara olabildiğince eksiksiz anlatmak ve aktarmak millî bir görev ve sorumluluk olarak boynumuzun borcudur.
Çanakkale Zaferi’nin 105. yılında, bu toprakları bize vatan kılan şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.”
FACEBOOK YORUMLAR