Ödüllerini Aldılar

ABONE OL

Ödüllerini Aldılar

Karaman Eğitim- Sen tarafından düzenlenen '' Atatürk'ü Anlatmaya Devam Edeceğiz '' isimli proje kapsamında dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi.

Karaman'da bir otelde düzenlenen programda; yarışma komisyonundan üyeler, öğrencilerin Mustafa Kemal Atatürk'e yazdığı mektupları okurlarken ve seçim yaptıkları esnada zorlandıklarını dile getirirken, yarışmada Gözleri Ufuklarda Olan Büyük Adam diyerek sözlerine başlayan Gökce Kurtcu 1. olurken, 2. Fatmanur Sağ ve 3. Rabia Yaşar oldu.

Programda kısa bi konuşma yapan Karaman Eğitim İş Yönetim Kurulu Üyesi Hamza Şanlıtürk, Öğrencilerimizin yazdığı mektuplar gerçekten çok anlamlı çok duygulu, biz bu mektuplar arasında seçim yaparken gerçekten zorlandık, defalarca inceledik, ve şunu gerçekten çok iyi anladık. Bu ülkede hiç kimse Mustafa Kemal Atatürk kadar çok sevilmeyecek.

Konuşmaların ardından dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.

Öğrencilerin atalarına yazdığı mektuplardan sırasıyla ilk üçü ise şu şekilde;

Karaman 1.si Gökçe Kurtçu ;

'' Gözleri Ufuklarda Olan Büyük Adam

Gözlerin atam en büyük sırdı milletine. Her derdine deva olan öyle etkili bir merhemdi ki kalbe dokunur, iyileştirirdi. Bir kez arkaya bakmaz ama düşeni de arkada bırakmazdı. Milletini taşımak, yüceltmek için ufuklardaydı gözlerin. Düşen milletinin üzerine her bir yandan toprak atılırken  senin gözün ufuktaydı. En başından biliyordun değil mi? Türk milleti gömülmezdi, gömülemezdi. Toprak içimizdeki ateşi söndüremezdi, söndüremeyecekti.

Yer çekimsiz ortamda yanan ateşin alevi mavi olurmuş. Bizim ayağımız yere basmazken bilinmezlikte oradan oraya savrulurken bir anda gördük gözlerini karanlıkta. Türk milletinin içindeki cesareti ortaya çıkaracak olan parlak mavisi bir ateş. Öyle bir ateş ki yaralı bedenlerimiz  topraktan kalkıp silkelendi önce, sonra yaralarımız iyileşti. Ruhumuzdaki, kanımızdaki, yaramızdaki kül birden havalandı, harlandı ve gözlerimizde ışık oldu.

Yorulmadın bir bahçe yaptın güllerden. öyle bahçe göremezsiniz. Tek tek baktın tüm güllerine, ellerine dikenler battı ama, yılmadın ve dedin ki, "Bu gülü yetiştireceksen, canın yanacak, elin kanayacak, güneş seni terletecek, bu bahçede gül bitmez diyenler olacak, gül öyle yetişmez böyle yetişir diyenler olacak, sen kendine şunu soracaksın, ben burayı gül bahçesi yapmak istiyor muyum?  Ben burada dünyanın en güzel güllerini yetiştirmek istiyor muyum?  Eğer çok istiyorsan ne eline batan diken ne söylenenler umrunda olmayacak,   kim olursan ol tek istediğin derin bir nefes alıp şu kokuyu duymak olacak" Sen Atam öyle güller yetiştirdin ki  suyunu umudundan, rengini toprağın altındaki şehitlerimizin kanından aldılar. Pes etmek senin lügatında yoktu.  İmkansızı başarmak yapamazsın diyenlere inat, savaşıp kazanmak vardı.  Bu kadar hayalperest  birinin bu kadar şeyi gerçekleştirebilmesi beni hep şaşırttı. Sen büyük birisin kalplerimizde olsun, göklerin renginde olsun, sen büyük birisin. Gözleriniz ufuklarda demiştin. Sizin gözleriniz Paşam asıl ufuk gözleriniz. Ufkunuzda buluşmak üzere ... ''

Karaman 2.si Fatmanur Sağ ; 

'' Değerli Mustafa Kemal Paşa'ya

 

Siz ki dağlarda ve denizlerde adı yazılı olan. İstikbali göklere çıkaran. Siz ki saçlarında güneşin rengini taşıyan. Varlığının serin gölgesini özlediğimiz yokluğunda her gün adınızı anmaktan bıkmadığımızsınız. Feyz aldığımız, güç, kuvvet bulduğumuz sizsiniz.

İçimdeki hisleri anlatamam. Buna ne kelimelerim yeter ne kalbim dayanır. Size borçlu olduklarımızın hesabını da yapamam. Ama sizin neler başardığınızı belki bir nebze de olsa yeniden hatırlatabilirim kendime ve ülkemin insanlarına. Medeniyeti, hürriyeti ve sizin eşsiz vatan sevginizi. Üstün iradenizi zor da olsa anlatabilirim. Zira en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir sizi hatırlamak. Sahi siz olsanız nasıl anlatırdınız kendinizi ya da nasıl seslenirdiniz bana ‘çocuk ‘ derdiniz kesin. Bilirim en çok çocukları severdiniz ondadır bu naif sesleniş. En kanlı savaşlarla kazanılan bir devleti en masum olanlara, çocuklara armağan etmeniz gibi.

Esasen merak ettiğim şey başkadır. Bu merak verilebilecek her cevabıyla gelecekten ümidimi kestiğim anlarda zihnimi aydınlatır.  Cephelerde yanmış kopmuş insan eti yığınlarından sıyrılıp kan kokusu sinmiş havadan ve kızıllaşan ırmaklardan geçip nasıl bu kadar berrak olur ki fikirler. Nasıl bir irade hastalıklara rağmen, acılara rağmen, en karanlık günlerde bile sapasağlam kalır. Düşman gemilerinin karanlık gölgeleri altında bu batmaz gün ışığı gibi inanç ve cesaret.  Ağır olmalı bu yük. İnsanın damarlarını ezercesine belini bükercesine ağır olmalı. Neydi size bu yükü taşıyabilme kuvvetini veren his?  Vatan sevgisi mi bağımsızlık arzusu mu medeniyet tutkusu mu neydi sizi Atatürk yapan bu kutsal düş. Çok zor cevaplamak ama ne cevap verirsek verelim gerçek güneş kadar parlak ve ay kadar açıktır. Bu dünyadan bir Mustafa kemal geçti ardında sonsuz bir derya bıraktı bizlere dilediğimiz gibi özgürce yaşayabilelim diye.

Biliniz ki siz hala en büyük eseriniz olan cumhuriyetin yegâne temsilcisisiniz Size ve tüm silah arkadaşlarınıza sonsuz saygı ve selamlarımla ''

Karaman 3.sü Rabia Yaşar ; 

'' Bir Çift Mavi Gözün Asil Sahibi,

Biz seni kahramanlığınla, fedakarlığınla, yılmadan kendin için değil, vatanın için, milletin bekası için çabalayışını sevdik.

Sen olmanın zorluğunu daha iyi anlıyorum.Bu vatanı emanet ettiğin gençlerden sana saygı duymaya aciz, vefasını yitirmiş, gözlerinin kapatılmasına izin vermiş, utanmazca nankörlük edenler var Atam. Biz seni zihinlerimiz ve kalplerimiz ayrı ayrı değil, zihnimizi kalbimizle bütünleştirip, her bir noktasına senin masmavi gözlerini, kış güneşinde altın sarısı saçlarını, asaletini ve fikirlerini altın harflerle kazıdık.

Boynunda idam hükmüyle Samsun'a gidişindeki cesurluğuna, kaçan düşmanı denize dökmek için " Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!" derkenki ileri görüşlülüğünle, " Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." derkenki kararlılığına hayran ve hasretiz.Düşman bile olsa bir milletin bayrağına gösterdiğin saygıya, insanlara verdiğin değere, çocuklara gösterdiğin sevgiye hayran ve hasretiz.Atam, sen bizlerin başkumandanı, başöğretmenimizsin.Sen Türkler'in babasısın.Ve ben... ve biz babamıza hasretiz.Hasretin o kadar büyük ki bazen tek bir şarkı yetiyor bana düşman gözyaşlarının akın etmesine.Fikrimin İnce Gülü dinlerken, zeybekler harmandalı oynarken gözyaşlarım akın ediyor gözlerime.Sana, senin fikirlerini anlayabilmiş , uygulayabilen insanlara ihtiyacımız olduğunu hatırladıkça gözyaşlarım akın ediyor gözlerime.Seni unutturmaya çalışanları izlerken, senin emanetlerine sahip çıkamazken, derinliğinde kaybolmak istenilen mavi gözlerin beliriyor zihnime.O gözlere yaşlar dolmuş, mavi gözlerin tüm bunları görmek istemez gibi buğulanmış.O gözlerden tek bir damla düşüp zihnime ulaşsa kezzap dökülmüş gibi yakacak canımı , acısı kalbimi kavuracak vicdanımı sızlatacak.

Atam, başkomutanım, başöğretmenim, sevgili babacığım... ölmüş olmanı kabullenmek o kadar zor ki , ölümün bile ölümsüz.Sonsuza dek sürecek bir veda bu.Asaletin gibi, fikirlerin gibi sonsuz.Sen ve fikirlerin, bizimle, çocuklarınla birlikte yaşayacak sonsuza.Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan, yılmadan gittikçe güçlenen çocukların sana minnettar.

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe sonsuza kadar yürüyeceğime, önüme engeller çıksa bile yürümeye azmedeceğime ant içerim.Sevgi, saygı, minnet ve özlemle...''

[gallery size="full" ids="384,385,386,387,388,389,390,391,392,393,394,395,396,397,398,399,400,401,402,403,404,405,406"]

fatmanur sağ gökçe kurtçu karaman asayiş karaman eğitim rabia yaşar